Ezbere Sevmek Üzerine
Bir gün yine bir çift terapisindeyiz, karşımda iki insan var anlaşamadıklarını söylüyorlar bana, ama birbirlerini seviyorlarmış. Kadın sürekli anlatıyor ama anlattığı olayların bir bağlantısı ya da ortak bir içeriği yok, sadece haklı bulunmak ve haklı olmak istiyor. Adam ise ben zaten kusursuzum noktasında ama birbirlerini seviyorlar.
Diyelim ki diyorum hanımefendiye; eşiniz kalp krizi geçirdi ve vefat etti? neler olur, neler yaşarsınız? Cevabı oldukça ilginç buluyorum; ‘’sorumluluk hissederim’’ diyor. Bunca aşk ve sevgi iddiasındaki kadının durum karşısında sadece sorumluluk hissetmesi garibime gidiyor. Ben mi fazla romantik düşünüyorum bilmem ama bu cevapta bana çok fazla şey eksikmiş gibi geliyor. ‘’ peki ya nereden anlıyor eşiniz sizin onu sevdiğini, bunu ona nasıl hissettiriyorsunuz’’ diye sorduğumda ise aladığım cevap daha da ilginç oluyor. ‘’ben yurtdışında büyüdüm, biraz farklıyım, öyle gelemem mıç mıç sarılmaya öpüşmeye’’ diyor. Adamın gözleri doluyor, ağlamaklı oluyor, bir eşine bir de bana bakıyor kaçamak kaçamak. İçim cız ediyor ben de ağlamaklı oluyorum ki profesyonel davranmak zorunda olduğum aklıma geliyor. Çoğunlukla tersi yaşanıyor ofisimde aynı cümleleri erkekler kuruyor çoğunlukla ama her cinsiyetin üyesi sevme engelliler var ve de bir sürü bahaneleri var tabii ki…
‘’Peki ya sorumluluk derken neyi kastediyorsunuz?’’ diye soruyorum. ‘’ne bileyim benim yüzümden ölmesin’’ diyor. Gülsem mi? Ağlasam mı? karar veremiyorum ve ekliyorum. ‘’Sizin yüzünüzden kalp krizi geçireceğini ya da sizin yüzünüzden öleceğini söylemedim ki’’ diyorum. Hanımefendi suratıma o sırada konuyla çok alakalı ya da çok da anlamlı olmayan kızgın bir ifade ile bakıyor. Anlıyorum ki aslına ortada sevgi falan yok tam tersi, bir bıkkınlık ve kurtulma isteği ve bir öfke var.
Mesleğimde 20 yılı aşkın süredir görüyorum ki; aslında birbirini sevdiğini söyleyen çift oranı, birbirini gerçekten sevenlerden çok yüksek. Alışkanlıkla sevgiyi karıştıran bu insanlar ezbere seviyorlar. Daha doğrusu sevdiklerini sanarak yaşıyorlar. yanılgılar had safhada ama bunları göremiyorlar. Çünkü sevmediği bir insana katlanmak ve onunla birlikte kalmak, ayrılmaktan daha ucuz daha ekonomik. Birlikte alınmış evler, arabalar vazgeçilemeyen konfor ortamı insanları mecburen olmasa da bir arada tutuyor. Kişiler mecbur olduklarını iddia ediyor. Boşanırlarsa çocuklarının sorunlu olmasından korkuyorlar. Evli değillerse işin komiği bir daha onun gibisini bulamamaktan korkuyorlar,onun kendilerine sunacağı faydalardan vazgeçemiyorlar. Faydacılık ve çıkarcılık kokulu ilişkiler içinde yaşayıp gidiyorlar. Bunu kendilerine itiraf zaten edemedikleri gibi yüzlerine söyleyen uzman olsun olmasın kimseden hoşlanmıyor, hatta doğruları söyleyen herkesten de farkında olmadan ya da olarak nefret ediyorlar.
Neyse ki doğruları dan dan söylemekle artık ün yapmış bir uzman olduğumdan; ben bu tepkilerden rahatsız olmuyorum. Ben de Henry Bosch gibi yalancı olmaktan ve insanların güvenini kaybetmektense az para kazanmayı tercih diyorum. Dolayısı ile sevginiz yoksa yoktur, bitmiş ise bitmiştir ama belki de daha en baştan beri sevdiğiniz değil sevdiğinizi sandığınız biriyle birliktesinizdir. Önemli olan bu sevgisizlik ortamında hayatı sürdürmekten vazgeçip gerekliyse yoluna gidebilmektir.
Dr. Psikolog Murat SARISOY
Uzman Klinik Psikolog - Evlilik ve Aile Terapisti
Randevu almak için 7/24 DANIŞMA HATLARIMIZ
Ekibimiz Hakkında Bilgi Almak İçin BİZ KİMİZ ?
İzmir Psikolog - Gökyüzü Psikoterapi Enstitüsü Merkezimizin yeri için KONUM
Psikolog Dr. Murat SARISOY Hakkında Tarafsız Tavsiye Sitesinde Yazılan TAVSİYELER
Yazdığım ve basılmış kitapları görmek için KİTAPLARIM linkini inceleyiniz.
Danışma Hatlarımız:
- 0 232 464 00 60
- 0 534 670 23 73
- 0 554 580 25 10