‘İlişkiler konusunda başarısızım ve bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum. 29 yaşındayım, olgun değil miyim?, çoluk çocuk da değilim, ben neden hala böyleyim, neden olmuyor? Neden, niçin benim aşık olduklarım bana aşık olmuyor? Kendime güvenim gelsin istiyorum ama gelmiyor. Ne yapıyorum ki böyle oluyor? Bilmiyorum… Bilmiyorum… Bilmiyorum…’

Bu cümleler 29 yaşında, kariyer sahibi genç bir kadın danışanıma ait. Yaşadığı ilişkiler çok kısa ya da, ona göre yeterince uzun sürmüyor. En uzunu üç ya da beş haftayı geçemiyor. Birlikte olmaya çalıştığı, ilişkiyi sürdürmeye çalıştığı erkeklerde değil de sorunu kendinde arıyor. Aslında bu konuda haklı, bu erkekleri o seçiyor ve şu soruyu sürekli olarak kendine soruyor; ‘bunu neden ben böyle yapıyorum, bu adamları neden ben böyle seçiyorum ya da hep böyle adamlar buluyorum?’

Aslında atladığı ya da farkında olmadığı bir durum var ki, günümüz ilişikilerinde ki av ve avcı sendromu. Bir avcı kurdun ya da başka bir yırtıcının sürüye yaklaştığında, titrek bacaklı kuzuyu  anında görmesi ve onu seçmesi gibi, kendine yakınlaşan erkekler de onu kolay elde edilebilir algılıyor. Gerçekte durum böyle olmasa da pek çok kendini avcı sanan erkek var, ya da en az bir iki kez bu tipte kolay ilişkiler yaşamış olan erkek kendini hemen avcı sanmaya başlıyor. Yalan veya abartılı, kendini farklı gösteren tavırlarla, karşılarına çıkan ve zayıf algıladıkları kadına yaklaşıyorlar. Bu tarz erkekler, kolay ilişkilerin tadını aldıkları için ve hatta daha çok kolay cinselliğin peşinde oldukları için, genelde  kadınların duygusal olarak açık ve zayıf taraflarına saldırıyorlar. Çoğunlukla sevgiye aç şekilde büyümüş ve baba eksikliği olan kadınları seçiyorlar ve sevecekmiş ya da seviyorlarmış gibi yaparak sadece bedenlerine ilgi gösterdikleri bu kadınları elde ediyorlar. Elele tutuşmanın ya da saç okşamanın, ya da masum bir şekilde öpüşmenin derdinde değiller. Karşılarındaki kadınlara kasap askısındaki et gözüyle bakıyorlar. Aynı bir kasabın askısındaki et gibi yaklaşıp istedikleri kısımları koparıp yemek istiyorlar.

Ancak sürüdeki titrek bacaklı kuzu onlara istedikleri eti sunmayınca, doğal olarak başka kuzuların ve avların peşine takılıyorlar. Çünkü diğer bir yandan da bu tarz ilişkilere bayılan ilişkilerde kurban rolünü oynamaya alışmış, ve hemen kendini bu tarz avcı erkeklere sunan kadınlar da var. Maalesef bu yüzden de bu genç danışanım gibi kadınlar, ilişkilerini uzun yürütemedikleri için kendilerini suçlayıp duruyorlar. Oysa zaten karşılarında ilişkiyi uzun sürdürmek isteyen erkek falan da yok. 

‘Peki ya ne yapalım avcı erkekleri nasıl algılayalım, onları farketmenin yolları nedir?’ şeklinde sorular soranlar olabilir. İşin özü, onları farketmek ya da hissetmek de değil; kendine güvenen ayaklarının üzerinde duran bir kadın olmakta… Çünkü güçlü bir kadın kendine yaklaşan kim ya da ne olursa olsun hemen birden ilişkiye dair aşırı umutlara ve hayallere kendini kaptırmaz. Zamanı gelince olumlu ya da olumsuz her ne tepki verecekse, onu verir ki zaten kadınlık onurunu ve gururunu ezdirmeden ‘hayır’ demek olumsuz bir tepki değildir. 

Özellikle kısa süreli ilişkileri olan ya da  ilişkilerini uzun süre devam ettiremeyen genç kadınlara tavsiyem; günümüz ilişkilerinde yaşanan av ve avcı gerçeğini unutmamalarıdır. İlişkilerde medeni durum, sosyal statü, sosyoekonomik düzey gözetmeksizin sınır tanımadan karşılarındaki kadınlara et gözüyle bakan avcı rolüne soyunan erkeklerin bu cesareti özellikle son dönem de nerden buldukları ayrı bir yazı konusu olur. Ancak şunu söylemek isterim ki; genç kadınlarımız uzun süreli ilişkiler istiyorlarsa, ilişkiye çabucak kapılmadan temkinli ve mesafeli bir duruş sergilemelidirler. Sonrasında daha büyük hayal kırıklıkları ve duygusal yıkımlar yaşamalarındansa, ilişkinin daha başından yıkılıp gitmesi daha iyidir. Çok sevdiğim sözün dediği gibi ‘her gün bin kere ölmektense; bir kere ölmek daha iyidir.’

Sevgi ve saygılarımla…

  

dr. murat sarisoy

Dr. Psikolog Murat SARISOY

Uzman Klinik Psikolog - Evlilik ve Aile Terapisti

Randevu almak için 7/24 DANIŞMA HATLARIMIZ 

Ekibimiz Hakkında Bilgi Almak İçin BİZ KİMİZ ?

İzmir Psikolog - Gökyüzü Psikoterapi Enstitüsü Merkezimizin yeri için KONUM 

Psikolog Dr. Murat SARISOY Hakkında Tarafsız Tavsiye Sitesinde Yazılan TAVSİYELER

Yazdığım ve basılmış kitapları görmek için KİTAPLARIM linkini inceleyiniz.

  • Etik, Bilimsel yaklaşımımız ve tam 30 yılllık tecrübemizle yanınızdayız...

Danışma ve Randevu Hatlarımız:

  • 0 232 464 00 60
  • 0 534 670 23 73
  • 0 554 580 25 10

Danısmanlık Konuları

Bizi Takip Edin

Free Joomla templates by L.THEME