İlişkiler Uçaklar ve Öfke Kontrolü
Bu sabah bir uygulamada cep telefonum takılıp, zorluk çıkartınca acaba değiştirsem mi gibilerden düşünmeye başladım. Ha gerek var mı? aslında yok ama kabul etmek lazım ki ben de dahil hepimiz tüketmeye koşullandık. Gerekli gereksiz bir takım şeyleri eski, yavaş ya da başka bahanelerle atar yenisini alır olduk. Tam bunları düşünürken beynimin gizli köşelerinden; eski danışanlarımdan birinin o hiç unutulmamış cümlesi çıkageldi. ‘’Hasan beni dövüyor ama bana iphone aldı’’ . Nerden çıktı da geldi bilinmez ama bu yazının yazılış nedeni de bu oldu. Bu cümleyi beynime saplayan yıllar önce bana başvurmuş danışanım daha yirmili yaşların başında genç bir kadındı. Bir kaç aydır delicesine sevdiği sevgilisi Kenan’ın (tabii ki takma isim) aşkı ile ölüyordu. Baran’ı çok seviyordu, onun için ölebilirdi. Hem de ona iphone almıştı ama bir kötü huyu vardı bu sevgilinin hanım kızımızı her fırsatta ve mekan ve de tanımaksızın herkesin önünde dövüyordu. En son vakada hep birlikte gittikleri barda arkadaşlarının önünde sille tokat dövmüştü bu genç kadını…
İşin ilginç tarafı kızımızın bu haşin ama sözde bonkör sevgilisi bilindik bir havayolu şirketinde de ikinci pilottu. Bunun nesi ilgin diyenlere şunu anlatayım o zaman; FO yani ikinci pilot seçimleri yapılırken bu eğitime hak kazanan kişiler o yıllarda DLR-1 ve DLR-2 diye bilinen psikolojik testlerden ve ağır psikolojik mülakatlardan geçirilirdi. Bu mülakat ve testlerden geçmek için ise öfke kontrolünüzün ve serin kanlılılığınızın had safhada olması gerekir ki; iyi bir pilot olmanın temel şartı uçağı kontrol etmekten önce kendini kontrol edebilmekten geçer. Daha önce öfke kontrol sorunu olan avukatlara, hekimlere, öğretmenlere ve bir sürü meslek ve branşta insana denk gelmiştim ama temel düsturu kendine hakim olmak ve zorlu durumlarda mantıklı ve ivedi karar vermek üzerine kurulu bir mesleğin; hele hele dünyaca onaylı psikolojik testlerden geçilerek yapılan bir mesleğin genç bir üyesinin bu denli kontrolsüz ve fütursuzca davranıyor olması bana garip gelmişti. Bu olaydan yıllar sonra ruhsal sorunları olan ikinci pilotun yönetimindeki uçağın yolcuları ile birlikte dağa çakıldığı 9529 sayılı Düsseldorf-Barselona seferi yapan ve 144 yolcu 6 mürettabat hepsinin ölümüyle sonuçlanan Germanwings havayolu kazası geliyor aklıma… İçim üşüyor, tüm bakımları yapılmış sağlıklı bir uçağın, en ufak hava muhalefeti bile olmaksızın, sırf ruhsal faktörlerden dolayı cinayetle karışık bir intihara karıştırılmış olması ve ölen masum insanların acısı kanımı donduruyor.
Yıllar önce iphone denen zımbırtı cihazın ilk çıktığı ve benim de 10 küsur senelik psikolog olduğum bu yıllarda demek ki yeterince tecrübeli değilmişim ki; ben de çevremdeki pek çok seçkin mesleğe ve kariyere sahip insanın öfke kontrol sorunu olduğunu ve bu sorunun ne kadar da yaygın olduğunu gittikçe derinleşen şekilde sonradan farkettim.
Aslında buradan hareketle artık 30 küsur seneyi devirmiş bir psikolog olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; bizler çevremizdeki insanların çoğunun ruhsal açıdan normal olduğunu düşünmeye çalışıyoruz. Burunumuzun dibindeki sorunluları görmezden geliyoruz, anne babamıza, sevgilimize, eşimize, çocuğumuza bunu yakıştıramıyoruz. Şimdi biz bu Baran (takma isim) beyi en yakınlarına mesela anne babalarına sorsak onların gözünde melek gibi çocuktur değil mi? Ya da en fazla biraz huysuzdur, ee zor bir mesleği var ne de olsa çocuğumuzun…
Peki ya yediği dayağa gördüğü şiddete rağmen kendi onur ve gururunu bir elektronik zımbırtıya satan kızımıza ne demeli. İşin garibi değil ki; gittikçe yozlaşan ve kendisini popülerlik histerisine kaptırmış bu toplumda son çıkan telefon, ev, araba, tekne, mücevher ve ıvır kıvır bazı şeyler için onurundan ve kadınlık gururundan vazgeçmiş şiddete sesini çıkartmayan o kadar çok insan var ki; hatta bazı çok çok ünlü kadınlar yıllar sonra ‘’geçmişte ben de şiddet gördüm’’ deyince maalesef ben artık üzülemiyorum ve sadece acı acı gülüyorum.
Bu arada laf aramızda insan bu gördüklerinden sonra her uçuştan önce de şunu düşünmeden edemiyor; tamam uçaklar bakımlı da pilotumuz ruhsal açıdan ne kadar bakımlı acaba…
Ha evet yukarıdaki yazıda yanlışlık yok. isim özellikle bir Hasan, bir Kenan, bir de Baran oluyor ve değişiyor ki; kendini önemseyen bir arkadaş bu benim beni yazmışsın diye çıkıp gelmesin…
Kalın sağlıcakla…
Dr. Psikolog Murat SARISOY
Uzman Klinik Psikolog - Evlilik ve Aile Terapisti
Randevu almak için 7/24 DANIŞMA HATLARIMIZ
Ekibimiz Hakkında Bilgi Almak İçin BİZ KİMİZ ?
İzmir Psikolog - Gökyüzü Psikoterapi Enstitüsü Merkezimizin yeri için KONUM
Psikolog Dr. Murat SARISOY Hakkında Tarafsız Tavsiye Sitesinde Yazılan TAVSİYELER
Yazdığım ve basılmış kitapları görmek için KİTAPLARIM linkini inceleyiniz.
- Etik, Bilimsel yaklaşımımız ve tam 30 yılllık tecrübemizle yanınızdayız...
Danışma Hatlarımız:
- 0 232 464 00 60
- 0 534 670 23 73
- 0 554 580 25 10